Evet, şimdi en son izlediğim filmden başlıyorum: Dancer in the Dark!!
Lars von Trier ' in Cannes' dan ödüllü filmini ancak izleyebildim. Björk' ün gıcık mimikleri, gıcık hali tavrı, gıcık oyunculuğu (son 10 dk.daki hakkını yiyemem ama) ve en baba Ferdi Tayfur filmine on basan konusuyla boğan bi filmdi. Resmen film insanın içini oya oya ilerliyo. Müzikal sahnelere geçişler iyiydi ama insanın Selma' ya neden be bacım neden böle yapıosun diyesi geliyo.
Burdan sonrası SPOİLER (AĞIR) olacak dikkat dikkat..
Azıcık filmi anlatayım hazır hafızamda tazeyken:
Selma Jezkova ve 10 yaşındaki oğlu Gene, küçük bir kasabada bir karavanda yaşamaktadırlar. Bir fabrikada çalışmakta olan Selma kalıtsal bir hastalık nedeniyle görme yetisini yavaş yavaş kaybetmektedir. En büyük amacı gerekli parayı biriktirip oğlunu ameliyat ettirerek aynı akibete uğramasına engel olmaktır ve de Selma büyük bir müzikal tutkunudur hatta kasabada bir müzikal sergilemek için yapılan çalışmalara katılmaktadır. Arkadaşı Kathy ise iş yerinde ve dışarıda en büyük destekçisidir.
Buraya kadar iyi tamam, ama bundan sonra arkadaş film bi allak bullak oluyo hoop diosun bi.
Bu Selma'nın ev sahibi çift bi sorunlu, kadın kocasının hiç bitmeyecek bir malvarlığının olduğunu düşünüo, adamda (ki kendisi polis) borç batağına düşünce Selma' nın çocugu için biriktirdiği paralara göz dikiyo ve çalıyo tabiki. Bizim saf Selma da durur mu gidiyo güzel güzel istiyo adamdan parayı ama adam anca beni öldürürsen alırsın diyo. Eh bizimkide öldürüveriyo, neredeyse kör bir kadın bir polisi nasılsa öldürüveriyo işte, herşey oğlu için güya.
Hey allam nese daa fazla devam etmiyim.
SPOİLER BİTTİ!!
aslında ben bu filmdeki karakterlere gıcık oldum, ya öle şey yapılır mı bu kadarda salak olunur mu falan die.
Ama izlenebilir, doya doya ağlanabilir iyi bi film.
Kişisel Notum: 10/6
Son olarak bu da Sinebot linki: http://sinebot.com/movie/1263/dancer-in-the-dark
Çüssy..
0 Comments:
Yorum Gönder